Vücut Dilimiz Bizi Ele Veriyor

‘Sen bilirsin.’

‘Fark etmez.’

‘Bilmem, olabilir.’

Çoğu zaman söylemek istediklerimizi direkt olarak ifade edemeyiz. Niyetimizi kelimelerin arkasına gizleriz. Ancak vücut dilimiz bizi ele verir.

Sözlü iletişim her dilde belirli kurallarla oluşan rasyonel iletişim sistemidir.  İnsanların temel olarak kendilerini ifade etmelerinin bir yolu olarak görülür. İsimler, sıfatlar, tabirler ve deyimler herkesin aynı şeyi kastettiği varsayılarak kullanılır. Yani eve gidiyorum demek eve gidiyorum demektir. Oysa biz biliriz ki bazen eve gidiyorum demek seninle kalmak istemiyorum anlamına gelir.

İşte bu noktada vücut dili devreye girer. Çünkü kelimelerimizi kontrol etsek bile bedenimizi her zaman kontrol edemeyebiliriz. Tabi ki elimize kolumuza dikkat ediyoruz ancak omurgamızı ya da mimiklerimizi gizleyemiyoruz. Beden, içgüdülerimize göre şekillenir ve aslında söylemek istediklerimizi açığa çıkarır. Çok yoğun bir günün ardından ya da kötü bir haber aldığımız zaman omuzlarımız düşer örneğin. Kimi insanlar tedirgin olduklarında tırnaklarını yer,  sinirlenince kimisinin gözleri büyür.

Bu nedenle beden dili ile ilgili pek çok araştırma yapılmakta, konu üzerine belgeseller çekilmektedir. Hatta bu konu ile ilgili düzenlenen seminerler bile var. Çoğu da topluluk önünde konuşma üzerine. Bu seminerlerde konuşurken ellerinizi açık tutun, hakimiyetinizi artırmak ve sözünüzü dinletmek için ellerinizi kapatarak hafifçe aşağı doğru eğin gibi tüyolar da veriliyor.  Seminerler konuşan kişiyi jestlerinden anlamak üzerine çeşitlenebiliyor. Ayakları dışarı yöne bakıyorsa sizinle ilgilenmiyor demektir, göz kontağı kuruyorsa sizi dinliyor demektir, gülerken gözlerinin yanı kırışmıyorsa gerçekten gülmüyor demektir gibi cep bilgiler üzerinden insanların niyetleri deşifre edilmeye çalışılıyor.

Bütün bu tüyolar elbette işe yarayabilir. Sonuçta araştırmalarla ortaya çıkan, çoğunlukla da doğru olan tespitler bunlar. Ancak meselenin özü bu değil. Önemli olan niyet derler ya, hangi amaçla hareketlerinizi kontrol etmek istiyorsunuz ya da karşınızdakinin gizlediklerini öğrenmeye çalışıyorsunuz bunun üzerine düşünmek lazım. Eğer sadece savunma mekanizması geliştirmek ya da kendinizi gizlemek gibi bir niyetiniz varsa zaten derinlikli bir iletişim kurmanız mümkün olmayacaktır. Önemli olan kendimizi saklamak değil, anlamaya çalışmaktır. Omuzlarınızın düştüğünü saklamak yerine neden düştüğünü düşünmek daha faydalı olacaktır.